Kesitler

Hayal-i Cihan 3'den Esintiler

NİSAN

Günler ısınıyor

Eriyor karlar

Yerler yer açıyor

Nisan’a

Bahar geliyor.

Yürek ekşidi kaynıyor

Vakitsiz bu kusmalar

Yeni aşka yer açıyor

Seni itiyor benden

Hazır ol sevgilim

Vakti tahliyen

Senin de yerine

Başkası geliyor

AYARSIZLAR

Gözler yolunda kaldı

Akşamları

Yaşla yıkanır gözler

Aşk civcivleri

Öksüz kaldı

Seni ararlar

Duvar diplerinde

Her şey sana titrer

Seni sayıklar 

Ev sokak şehir

Hepsi sana yürür

Sensiz buralar

Bunalıma girdi

Her kaldırımda ayak izin

Her akşam ateşlenir

Kentin sarı sokakları

Bıktık bu yalnızlıktan

Burada

Tek umudu sendin

Burada

Her tema da sendin

Her şey senin kararında

Her şey senin ayarında idi

Sen her şeyden biganesin

Kaldın bir başına.

ÖZGÜR TURNA

Şakisi yürek dağının,

Vurup kaçan,

Kan ter içinde bırakanım,

Senin mermin kardelen

Yüreğim apaçık nişangahın.

İçimdeki vadi ıssızlığı,

Kafamda sevgi sessizliği,

Hepsi birer

Dikenli deste sanki

Bu sensizlik ölüm ötesi.

Dağların asi kadını,

Zirvedeki ceylanım,

Kusursuz eşkıyam,

Seni anlatamaz

Ne bir kalem,

Ne de bir dil.

Senin bakışına erişemez

Ne bir mum

Ne de bir kandil.

Sen dağ zirvesi dosdoğru,

Sakın inme alçağa.

Yaban kuşu, burası sinsi fena

Benden haber bekle.

Ovalar ihanet ve şehvet deposu,

Dalavereli binlerce pusu,

Teslim olma töreye,

Şaki sen yürü özgür dağlara

Yüreğini asarlar boynuna.

Sakın çıkma açık güne mirim

MİNİK ELLER

Çocuk, çocukluklar

Ah o minik güvercinler

Hepsi birbirine benzerler

Dolu güler, boşa ağlarlar.

Mutluluk yürek çarpıntısı

Sanki meleklerin elleri

Yüzlerde sabah ışıltısı

Toprak kokusu,

Yağmur semereleri,

Aşkın parlak gözeleri,

Göğü kucaklar körpe kolları,

Yürekleri

Okşar minicik elleri

Sevda da kestirme yol,

Bal mı,

Şerbet mi, daha mı tatlısı.

Gözün aydın ihtiyar dünya

Taze bir can daha geldi

Gelecek de onda sevda da

Onlarsız buruşuk bu yaşam

Su içinde çöl kalır bu dünya da.

MAVİ SANCI

Maviliğin sessizliği üstümde

Gözlerim kapandı

Binlerce sen gezinir yüzümde

Meleğim nefesin kalp atışımda

Her renk aşksın avucumda

Bir anda hava karardı

Çöktü mutluluğun damı

Güneşte delilik alametleri

Ferhat’ın kör kazması

İner kalbine

Eridi Şirinin göz bebekleri

Tüm sevgililer

Aşk ardında yürek ağıtında

Çiçekler ardında gözyaşında Ağrı

Ağır zaman akmaz durur sinsi sinsi

Umutsuz kaldı rüyaları da

Kül ateşler gelişin

Kül harlar gidişin

Mavide aşkın sadeliği ve zarifliği

Parmaksız alyansın iniltisi

Kuşaksız gelinliğin isyan

Yürekler

Ayrılık zamanı örsünde

Çekiçte vuslatsız kış bahtiyarlığı

Mavinin sessizliği giden aşk tanığı.

YÜREK TELİ

Şiir yazmış olabilirim

Yazan benim

Yazdıran da sensin

Her hecede

Her satırda

Her ünlemde sen varsın

Can sen ne kadar yücesin

Tanrı eli gibi

Değdin yüreğime

Işık geldi yüzüme

Dağıldı paslı nefretler

Mutluluk her yerimde

Saadet elçisi meleğim

Aşkın dipsiz dibeği

Benim gibi bir salağı

Bezedin,

Aşk adam ettin ya

Ben örneksiz işlemeyi

İlmek imlek işledin ya

O sabırlı kalbinle

Aşk beyazı ile boyadın beni

Elinde iğne iplik olmak bile

Büyük mutluluk verir bana.

TUTSAK KELEBEK

Esiriz bu kaderde

Esarete tükettik yaşama

Sürü ardında kalan

İki sefiliz

Ben beterim

Sen beterin de betersin

Al beni vur kendine

Biz mahcup biz zeliliz

Bir varda

Bin yoktayız

Masal delilimiz

Muafız sorgudan

Çünkü bizler

Hem delirir

Hem de severiz

Hem deli

Hem de divaneyiz

Ama çok sevimli

Çok da şanslıyız

Belki göç ardında kaldık

Belki de zaman dışına itildik

Ama hep aşk içinde kaldık

Çünkü biz sevmeyi sevdik.