Yolunda eridi gözler
Gelesin diye
Duada tükendi sözler
Dönesin diye
Çiçekten eser yok
Dikenli tüm günler
Olası oldu gidişler
Unutuldu dönüşler
Umuda haberci
Cama konan kuşlar
Bu vakitsiz ayrılıklar
Hasret akıtır içimize
Sen yorgun
Ben yorgun
Aşkta deli yokuşlar
Bizler
Özlem tavında çırpınan
Kırık kanatlı beyaz kuşlar.
Yeşil yaprak su taşır köküne
Kendi kurur yaşar çınar
Bu onur onun
Yaprağın gerdanda aşktan oluk
Çiçeğe can atar
Bunun adı gerçek aşk
Haydi kalk yürek
Oturma öyle miskin miskin
Çıkalım karlı dağlara
Atılalım aşkın kollarına
Çıkmayalım yürek yolundan
Kalalım soluk dahi almadan
Özlemi fırlatalım karanlığa
Öyle bakıp durma
Haydi atlayalım
Ölüm ya da özlem
Ne fark eder
Takalım kelepçeyi
Kapatalım yaşam kapısını
Sevda zamanı
Gerçek yaşam
Kalalım bir ömür
Ateş yaksa da
Aşksız yaşam çok fena
Ateşi tutalım aklımızda.
Zor böylesi yaşam
Yerimi göğümü
Özlem kapladı
Efkâr harı yakar içimi
Kuru güllerin su feryadı
Sensiz can öksüz bende
Kıvranır
Vuslat sancısında
Çığlığı her renkte
Suyun güle akışı delilik
Gülde hepten bir gariplik
Gecenin bitap ve hüznü
Ayrılığın aşüfte hâli
Eller vuslat duasında
Ayaklar kapı eşiğinde
Kalpler ölüm salasında
Sevda yanık kokar burada
Yürekler kaldı hasret posasında
Düş dikenleri birer iç delen
Hem geçmişi
Hem de geleceği kanatırlar
Kök salmayan sevdalar
Ayaküstü kurumalar
Yaşam özeti yaşamın ana teması
Tek tek soldu umut gülleri de
Efsunlu hasrettin acı nefesinde.
Sevdim sevilmedim
Sevildim sevmedim
Kirlendim, kirlettim
Kıskandım,kuşkulandım
Endişelendim, öfkelendim
Ama her seferinde
Sessiz sedasız bozguna uğradım.
Geri çekildim
Yalvarır dururum senelerce
Aman dilerim
Sende yürek yaktım
Hiçbir külde de bulamadım
Aşk kendine âşık galiba
Ne sana ne de bana yaradı
Bunu geç anladım
Öfkelendim
Kızgın demire dil atar dururum
Çok eğildim, dağıldım
Tüm duaları da tükettim
Ne seni ne de aşkını
Dine imana getiremedim
Hiç mutlu olmadık
Kırdık döküldük
Cam gülüne döndük
Kaybettik
Aşk oyunundan atıldık
Güzellik bizden çekildi
Çirkinliğinizle baş başa kaldık.
Karanlığın gizemi
Kırılgan kalp bahçesi
İçine akıtır gözyaşını
Her damlası bin gizli
Yaşta boğuldu yazgımız
Açıldıkça kapanan
Zakkumda derdestiz.
Gün ışığında kapanır
Karanlıkta açarız.
Yüreğimiz aşk aldıkça büyür
Verdikçe de küçülürüz
Al karanlığını, geçir boynuma
Senin gecende açalım.
Ab-ı hayat elimizde
Aşka karşılık özleme dökeriz.
Bir anlık aşk adına,
Beşik kertme nefes bizde
Belki çok akıllı belki de deliyiz
Kuru yaprak gibi ufalanır
Ömrü kalbe döker, yakarız.
Bizde ihanet olmaz
Sadakat ehli derler
Aşkın beyaz iliğiyiz
O aşk ki,
İşini bildi yıllarca
O doğru yüreği buldu
Sadakatli aşklar ölümsüz
O da en büyük ödülümüz…
Vakti hazan
Aşk havası her sokakta
Bizde hüzün kaskatı
Sevda iğne iplik sınavında
Gel aşka yol verelim birlikte
Çiçeklere çardak kuralım
Ya da erken göçe girelim
Üzülme sen can yürek
Bize tek örnek sarı kelebek
Tüm ömrü tek aşkta
Tek günde yaşayalım
Kelebekçe sevelim
Kelebekçe özleyelim
Aşktan başka öteye beriye
Değer yüklemeyelim
Haydi kelebek
Kıralım kelepçeleri
Vakit tam da aşk vakti
Birlikte aşka uçalım
Haydi can kelebek.
Dağ çiçeği, havinim
Duman seni almasın
Ben kör olurum yerine
Senin gecen olmasın
Ben kararım yerine
Korkularını at içime
Deliririm yerine
Seni üşüme titrerim yerine
Güneş sende kalsın, terleme
Ben üşür
Ben terlerim yerine
Sana kem rüzgarlar esmesin
Ben sürünürüm yerine
Sen yaşa,
Ben toprağa döneyim
Sen tohumum sen ekinim
Aşk da sende kalsın
Mutluluklar sana
Ben öteye geçeyim
Vakit sıkıntısı yok ötede
Zaman sorunsuz orada
Seni sonsuz severim
Seni sonsuz özlerim
Hasret azabı da çekerim
Seni yerine de
Sen gelme ben döneyim
Senin yerine de öleyim .